Karaman Sabiha Gökçen İlköğretim Okulu 2-A Sınıfı Web Sitesi

KARAMAN SABİHA GÖKÇEN İLKÖĞRETİM OKULU 2-A SINIFI

KARAMAN SABİHA GÖKÇEN İLKÖĞRETİM OKULU 2-A SINIFI WEB SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ...

 

 

 

 

 

 

 

OKULUMUZ

 SINIFIMIZ

ÖĞRETMENLERİMİZ

ÖĞRETMENİMİZ

 FOTO ALBÜM

ETKİNLİKLERİMİZ

İLETİŞİM

ŞİİR BAHÇESİ

 

Ana Sayfa

Atatürk

Okulumuz

Sınıfımız

Öğretmenlerimiz

Öğretmenimiz

Etkinliklerimiz

Karaman

Önemli Linkler

Satranç Köşesi

Şiir Bahçesi

Foto Albüm

Oyunlar

İletişim

 

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

HAYATI

Atatürk 1881 yılında, Selânik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde hanimdir. Asil adi Mustafa'dır.Selanik'te yeni açılmış "Semsi Efendi mektebi'nde ilkokula başladı. Selanik Askeri Rüştiyesi'ni, sonra Manastır Askeri İdadisi'ni bitirdi.  1899'da İstanbul'a gelip "Harbiye Mektebi" ne girdi. 1905'te Harp Akademisi'ni bitirip Sam'daki 5. Ordu'ya gönderildi. Orada "Vatan ve Hürriyet" adli gizli ve ihtilâl amacı güden derneği kurdu. 1907'de Manastır'daki 3. Ordu'ya tayin edildi. "Vatan ve Hürriyet" cemiyeti oradaki "İttihat ve Terakki" cemiyeti ile birleşti. 13 Nisan 1909'da İstanbul'da çıkan "31 Mart Vak'asi" üzerine, adini verdiği "Hareket Ordusu" nun Kurmay başkanı olarak bu kuvvetlerle İstanbul'a geldi.. İtalyanların Trablusgarp'a asker çıkarması üzerine oraya gidip çete harpleri yaptı. Balkan savası çıkınca Romanya üzerinden İstanbul'a geldi. Sofya Askeri Atesesi İken Birinci Dünya savası çıktı. Çanakkale'de, Anafartalar'da büyük basarılar kazandı. Veliaht Vahdettin Efendi ile birlikte Almanya seyahatine katildi. İstanbul'a düşman
donanmasının girdiğini gördü. Hazırlıklarını yaptıktan ve bazı dostlarından başka  kimseye amacını söylemeden ordu müfettişliği göreviyle 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Sadrâzam Damat Ferit Paşayı, Türkiye'mizin istiklâlini feda ettiği için, telgrafla protesto etti. Haziran 1919' da bütün ulusa yayınladığı bildiride, ulusça bir olup
düşmanla savaşmak ; özgürlük ve bağımsızlık kazanmak gerektiğini anlattı.  Erzurum Kongresi'nde (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919) bütün resmi sıfat ve rütbelerini terk etti.4 Eylül'deki Sivas Kongresi'nde "Heyeti Temsiliye" reisi seçildi. 23 Nisan1920'de Ankara'da Büyük millet Meclisi'ni topladı. Meclis'in görevlendirdiği "İcra Vekilleri Heyeti" Başkanlığına seçildi. "Sevr Antlaşması" ni Türk ulusunun tanımadığını bütün dünyaya ilân etti. Yunanlılar, Birinci ve İkinci İnönü Savaş'larında geriye  atıldı.Baskomutan Mustafa Kemal Pasa Sakarya kıyılarında düşmanı ağır kayıplara
uğrattı. T.B.M.M. Mustafa Kemal'e "Mareşal" rütbesiyle "Gazi" adini verdi. 22 Agustos1922'de başlayan "Başkomutanlık Meydan Savası"nda düşman tamamen bozulup kaçmaya başladı. 9 Eylül'e kadar süren takip sonunda Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. 1 Kasım 1922'de "Saltanat", yani padişahlık kaldırıldı. 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalandı. Böylece Türk Milleti hürriyet ve istiklâline kavuştu. 29 Ekim 1923'de "Cumhuriyet" ilân edildi ve Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı seçildi.Atatürk milleti uğruna yaptığı her mücadeleden zaferlerle çıktı. Ama bu yorucu hayat bünyesini yıprattı.Hasta olduğu halde memleket isleriyle uğraşıyordu. Büyük kurtarıcı 10 Kasım 1938'desabah 09.05'te ebedi uykusuna daldı. 19 Kasım günü Sarayburnu'ndan alınan tabutu "Yavuz" zırhlısıyla İzmit'e, oradan trenle Ankara'ya götürüldü. Etnografya Müzesi'ndeki mermer lâhde konuldu. Daha sonra Atatürk'ün tabutu 10 Kasım 1953'de buradan alindi, ayrı bir törenle Anıtkabir'e nakledilerek ebedi istirahatgâhina tevdi edildi.

 

İLKELERİ

  Türk Milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.
(1924)
Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. (1933)
Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet
fazilettir(1925)
MİLLİYETÇİLİK Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir. (1930)
Diyarbakır'lı, Van'lı, Erzurum'lu, Trakya'lı hep bir soyun evlatları ve aynı cevherin
damarlarıdır.
Biz doğrudan doğruya milletperveriz ve milliyetçiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk
toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, topluma
dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)
HALKÇILIK İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması
esası Anayasamızla tesbit edilmiştir. (1921)
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir.
(1921)
Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve sosyal
hayat için işbölümü itibariyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas
prensiplerimizdendir. (1923)
DEVLETÇİLİK Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas
tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin
yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936)
Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel
şartları göz önünde bulundurmalıdır. (1930)
LAİKLİK Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan,
ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930)
Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını
açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. (1930)
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uynakta serbesttir. Biz dine saygı
gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet
işleri ile karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden
sakınıyoruz. (1926)
İNKİLAPÇILIK Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını
tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşü ile medeni bir toplum haline ulaştırmaktır.
(1925)
Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. (1925)

 

CUMHURİYETÇİLİK
Türk Milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.(1924)
Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. (1933)
Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir(1925)
MİLLİYETÇİLİK
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir. (1930)
Diyarbakır'lı, Van'lı, Erzurum'lu, Trakya'lı hep bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır.
Biz doğrudan doğruya milletperveriz ve milliyetçiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)
HALKÇILIK
İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması
esası Anayasamızla tespit edilmiştir. (1921)
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir.
(1921)
Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve sosyal
hayat için işbölümü itibariyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas
prensiplerimizdendir. (1923)
DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas
tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin
yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936)
Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel
şartları göz önünde bulundurmalıdır. (1930)
LAİKLİK
Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan,
ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930)
Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını
açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. (1930)
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı
gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet
işleri ile karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926)
İNKILAPÇILIK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını
tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşü ile medeni bir toplum haline ulaştırmaktır.
(1925)
Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. (1925)

KRONOLOJİ

1881 Mustafa'nın Selanik'te dünyaya gelmesi.
1893 Mustafa Selanik'teki Askeri Hazırlık Okuluna başlar ve burada öğretmeni  tarafından kendisine      ikinci ismi "Kemal" verilir.
1895 Mustafa Kemal Manastırdaki Askeri Liseye başlar.
1899 Mustafa Kemal İstanbul'da Harbiye'nin hazırlık sınıfına başlar.
1902 Mustafa Kemal Harbiye'den mezun olur ve buradan sonra Harp  Akademisine devam eder.
11 Ocak 1905 Mustafa Kemal Harp Akademisinden Kurmay Yüzbaşı olarak mezun  olur ve Şam'da bulunan Beşinci Orduda görev almak üzere Şam'a gönderilir.
Ekim 1906 Mustafa Kemal ve arkadaşları Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adıyla gizli bir dernek kurarlar.
Eylül 1907 Mustafa Kemal Üçüncü Orduya tayin edilir ve Selanik'e gönderilir.
13 Eylül 1911Mustafa Kemal İstanbul'daki Genel Kurmaya tayin edilir.
9 Ocak 1912 Mustafa Kemal Libya'daki Tobruk taarruzunu başarılı bir şekilde yönetir.
25 Kasım 1912 Mustafa Kemal Hareket Başkanı olarak Akdeniz Boğazları özel Kuvvetlerine atanır.
27 Ekim 1913 Mustafa Kemal Sofya'ya Askeri Ataşe olarak atanır.
25 Nisan 1915 İttifak Devletleri Arı burnuna çıkarma yaparlar ve Mustafa Kemal Tümeni ile ilerlemelerini durdurur.
9 Ağustos 1915 Mustafa Kemal Anafartalar Grup Kumandanlığına getirilir.
1 Nisan 1916 Mustafa Kemal Tuğgeneralliğe terfi eder.
6-7 Ağustos 1916 Mustafa Kemal Bitlis ve Muş'u düşmandan geri alır.
31 Ekim 1918 Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olur.
30 Nisan 1919 Mustafa Kemal Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Orduya geniş yetkilerle Müfettiş olarak atanır.
16 Mayıs 1919 Mustafa Kemal İstanbul'u terk eder.
19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Samsun'a ayak basar.
8 Temmuz 1919 Mustafa Kemal gerek Üçüncü Ordu Müfettişliği görevinden gerekse ordudan istifa eder. 23 Temmuz 1919 Mustafa Kemal Erzurum Kongresi Başkanlığına getirilir.
4 Eylül 1919 Mustafa Kemal Sivas Kongresi Başkanlığına getirilir.
27 Aralık 1919 Mustafa Kemal İcra Heyeti ile Ankara'ya gelir.
23 Nisan 1920 Mustafa Kemal Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisini açar.
11 Mayıs 1920 Mustafa Kemal İstanbul hükümeti tarafından ölüme mahkum edilir.
5 Ağustos 1921 Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi tarafından Başkumandan olarak atanır.
23 Ağustos 1921Türk birliklerinin Mustafa Kemal tarafından yönetildiği Sakarya savaşı başlar.
19 Eylül 1921 Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ile Gazi unvanını verir.
26 Ağustos 1922 Gazi Mustafa Kemal Büyük Taarruzu Kocatepe'den yönetmeye başlar.
30 Ağustos 1922 Gazi Mustafa Kemal Paşa Dumlupınar savaşını kazanır.
10 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal İzmir'e girer.
1 Kasım 1922 Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'in Hilafetin kaldırılması Yönündeki önerisini kabul eder.
14 Ocak 1923 Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım İzmir'de vefat eder.
29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi.
24 Ağustos 1924 Gazi Mustafa Kemal İstanbul Sarayburnu'nda ilk kez şapka giyer.
9 Ağustos 1928 Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda yeni Türk Alfabesi ile ilgili konuşma yapar.
12 Nisan 1931 Gazi Mustafa Kemal Türk Tarih Kurumunu kurar.
12 Temmuz 1932 Gazi Mustafa Kemal Türk Dil Kurumunu kurar.
16 Haziran 1934 Büyük Millet Meclisi bir yasa geçirerek Gazi Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadını verme kararı alır.
10 Kasım 1938 Atatürk vefat eder.

 

 

 

DESTEKLİYORUZ

 

Ögretmenler Portali Skoool Projesi

 

 

 


Karaman Sabiha Gökçen İlköğretim Okulu

2-A Sınıfı Web Sitesi

Siteyi Düzenleyen

Önder GÜNEŞ 2-A Sınıfı Öğretmeni

Karaman  © 2005-2006